Rashkostan.com

[14 Temmuz 2020] Hizb-ut Tahrir Türkiye Haftalık Değerlendirme Toplantısı

Hizb-ut Tahrir Türkiye, Srebrenitsa Katliamı’nın 25. Yıldönümü ve Ayasofya’nın ibadete açılması konularını değerlendirdi...

►SREBRENİTSA KATLİAMI’NIN 25. YILDÖNÜMÜ

Bosna’da Şehit Edilen Kardeşlerimizi Rahmetle Anıyoruz!

Bundan tam 25 yıl önce Sırp kâfirler adeta insan avına çıktı ve birkaç gün içinde 8.372 Müslüman Boşnak’ı hunharca katletti hem de BM’nin güvenli bölge ilan ettiği Srebrenitsa’da.

Tarihler 13 Temmuz 1995’i gösterdiğinde Sırp kâfirler “Osmanlı ile hesaplaşma günü” diyerek BM’nin güvenli bölge ilan edip koruma altına aldığı #Srebrenitsa kapılarına dayandılar. Srebrenitsa’yı koruyan BM’ye bağlı Hollandalı askerler itiraz etmeden kasabanın kapılarını Sırp canilere açtılar. 8.372 Müslümanın tek tek ve topluca katledilişini canını kurtarmak için çaresizce sağa sola kaçışan kadınları, çocukları, elleri arkadan bağlanarak kurşuna dizilen Müslüman erkeklerin can verişini izlediler.

Bosna’da şehit edilen kardeşlerimizi rahmetle anıyoruz. Rabbim şehadetlerini kabul etsin.
Rabbim bir daha böyle acılar, aşağılanmalar yaşanmasına izin vermeyecek, ümmetin koruyucu kalkanı olacak Râşidî Hilafet Devletinin kuruluşunu yakınlaştırsın ve bizlere de dünya gözüyle görmeyi nasıp etsin.

► AYASOFYA’NIN İBADETE AÇILMASI

Ayasofya Fethin ve Arınmışlığın Sembolüdür!

Kuşkusuz Ayasofya’nın 24 Temmuz’da tam da Lozan ihanet anlaşmasının imzalandığı bir tarihte Cuma namazıyla birlikte ibadete açılacak olması tarihi bir andır. Lakin birçok soru işareti, çekince ve hakikatlerin de dikkate alınması en az Ayasofya’nın açılması kadar önemlidir.

Din işleri yüksek kurulundan alınan fetva uyarınca Kilise döneminden kalma ikonların korunacağını, teknolojik bir illüzyonla karartma uygulanacağını bu ikonların namaz saatleri dışında görünür hale geleceğini ve bu şekilde ziyaretçilere açılacağını bildirdi. Görünen o ki hak ile batılın karıştırılması daha işin en başında henüz Ayasofya açılmadan başlamıştır.

Bir tarafta Allah'a iftira eden, küfrü ve şirki simgeleyen resimler asılı dururken diğer tarafta La ilahe illallah Muhammedun Rasulullah yazacak öyle mi? Bu asla kabul edilemez bir durumdur.

#Ayasofya hak ile batılın savaşında Hak taraftarlarının zaferinin nişanesidir. Hak geldiğinde batıl zail olur! Peki, gerçekten öyle mi? Gerçekten Batıl zail oldu mu? Tıpkı diğer camiler gibi Ayasofya’nın minberinden Cuma hutbesinde demokrasinin, cumhuriyetin “faziletleri” anlatılmaya devam mı edilecek?

Cumhurbaşkanının hangi saikle Ayasofya’yı açma kararı aldığını çok iyi biliyoruz. Tüm bunlara rağmen bir an olsun gözlerimizi kapatıp Cumhurbaşkanının doğru söylediğine inanmak istiyoruz. Ayasofya’nın açılmasıyla Mescid-i Aksa nasıl özgürlüğüne kavuşacağını, Müslümanların nasıl fetret döneminden çıkacağını merak ediyoruz. Çünkü bunlar bağımsız, ideolojik, büyük bir devletin varlığıyla mümkündür.

Bir kez olsun sadece bir kez sözünüzü yerine getirmek için samimi bir gayret gösterin. %99’u Müslüman olan halkınızı arkanıza alın. Hilafetin de aslına rucü ettirildiğini yeniden kurulduğunu ilan edin.

https://www.youtube.com/watch?v=Z9z8xzba1_g